
ULTRASON
Ultrason nedir?
Ultrason diğer adıyla ultrasonografi, bir tıbbi görüntüleme yöntemi olup ses dalgaları yardımıyla vücudun doku ve organlarının görülebilmesini sağlar. İnceleme sırasında insan kulağının işitebileceğinden çok daha yüksek frekansa sahip ses dalgaları vücuda gönderilerek incelenen bölgeye ait bir görüntü çıkartılır.
Bu teknoloji, vücut içine gönderdiğimiz ses dalgalarının dokularla etkileşime girmesi ve geri yansıyan sinyallerin bilgisayar tarafından değerlendirilerek görüntü oluşturulması prensibine dayanır. Tıpta, ultrasonografinin birçok hastalığın teşhisinde, bazı hastalıkların ise girişimsel yöntemlerle tanı veya tedavisinde önemli bir yeri vardır.
Ultrason nasıl bir cihazdır?
Bir ultrason cihazı temel olarak şu bileşenlerden oluşur: bilgisayar ve görüntü ekranı, kumanda konsolu, problar. Ultrason probu, ses dalgalarını üreten ve aynı zamanda vücuttan yansıyan ses dalgalarını algılayan dönüştürücüleri içerir. Ultrason cihazının ağzı ve kulağı gibi düşünülebilir. Cihazın vücuda temas eden kısmıdır.
Vücut üzerine yerleştirilerek ses dalgalarının iletilmesini ve geri alınmasını sağlar. Ultrason probları, farklı tıbbi görüntüleme ihtiyaçlarına göre tasarlanmış farklı şekil, boyut ve özelliklere sahiptirler. İncelenecek bölgeye uygun prob seçimi yapılması gerekir.
Radyolojide ultrasonun kullanım alanları nelerdir?
Tıpta ultrason, girişimsel bir yöntem olmaması, hızlı sonuç vermesi ve güvenilir bir yöntem olması nedeniyle geniş bir uygulama yelpazesi bulunan değerli bir görüntüleme tekniğidir. Radyolojide sık kullanım alanlarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Karın içi organların görüntülenmesi
Ultrason, karaciğer, safra kesesi, safra yolları, böbrekler, pankreas, idrar torbası, kadınlarda yumurtalıklar ve rahim, erkeklerde prostat gibi iç organların detaylı bir şekilde görüntülenmesinde kullanılır. Bu, organların yapısını değerlendirme, tümörleri saptama ve çeşitli hastalıkları teşhis etme amacını taşır.
Meme Görüntüleme
Meme ultrasonu, meme dokusunun detaylı bir şekilde incelenmesine yardımcı olur. Kitlelerin, kistlerin veya diğer anormalliklerin tespiti veya karakterizasyonu için kullanılır.
Tiroid Görüntüleme
Ultrason, tiroid bezinin boyutunu, şeklini ve iç yapısını inceleyerek tiroid hastalıklarını ve nodüllerini teşhis etme amacıyla kullanılır.
Tükürük bezlerini görüntüleme
Tükürük bezlerinin boyutunu ve iç yapısını inceleyerek tükürük bezi hastalıklarını ve kitlelerini teşhis etme amacıyla kullanılır.
Lenf nodlarının görüntülenmesi
Ultrasonda lenf nodlarının boyutları, şekli, iç yapısı, kan akımı gibi özellikleri incelenerek patolojik lenf nodlarının tespit edilmesi amaçlanır
Boyun Görüntüleme
Boyun görüntülemesinde tiroid bezi, tükürük bezleri, boyun bölgesinde yer alan bütün lenf nodları, ana damar yapıları, kas ve cilt altı dokular bütün olarak değerlendirilir.
Yumuşak doku ve yüzeyel dokuların görüntülenmesi
Vücudun herhangi bir yerinde cilt, cilt altında veya cilde yakın yerleşimli dokuların ve lezyonların görüntülenmesi ve lezyonların karakterizasyonu amacıyla ultrason yapılabilir.
Bebeklerde kalça çıkığı taraması
Bebeklerde doğumdan hemen sonra veya ilk aylarda kalça çıkığı gelişebilmektedir. Bebeklerde kalça çıkığının erken teşhisi amacıyla bebek 3-6 haftalık iken ultrason ile tarama yapılmaktadır.
Renkli Doppler Ultrason
Doppler ultrason, kan akışını incelemek için kullanılır. Damar hastalıklarını, tıkanıklıkları ve kan pıhtılarını tespit etmekte yardımcı olur. Ayrıca kitlelerin kanlanma özellikleri değerlendirilebilir. En sık yapılan doppler incelemeleri şu şekilde sıralanabilir:
- Karotid arter ve vertebral arter Doppler ultrason
- Abdominal aorta Doppler ultrason
- Alt ekstremite venöz sistem Doppler ultrason
- Alt ekstremite arteriyel sistem Doppler ultrason
- Üst ekstremite venöz sistem Doppler ultrason
- Üst ekstremite arteriyel sistem Doppler ultrason
- Renal Doppler ultrason
- Karaciğer Doppler ultrason
- Ayrıca özellikle meme ve tiroid incelemeleri sırasında gerekli durumlarda kitlelerin kanlanma özellikleri Doppler ultrason ile değerlendirilebilir.
Cerrahi Müdahale Rehberliği
Ultrason, cerrahi prosedürlerde rehberlik sağlamak için kullanılabilir. Örneğin, biyopsi veya diğer minimal girişimsel işlemler sırasında, hedeflenen dokunun görüntülenerek erişilmesi amacıyla kullanılır.
Ultrasonun diğer görüntüleme cihazlarına üstünlükleri nelerdir?
Ultrason girişimsel olmayan, kolay uygulanabilir ve hasta tarafından kolay tolere edilebilir bir incelemedir. Radyasyon içermeyen bir görüntüleme yöntemi olduğu için bilinen bir zararı bulunmamaktadır. Hamile kadınlar ve çocuklar gibi radyasyon duyarlılığı olan hastalar için tercih edilir bir görüntüleme seçeneği sunar.
Ultrason, gerçek zamanlı görüntüleme sağlayarak organların ve dokuların hareketlerini ve değişimlerini canlı olarak gözlemleme imkanı sunar. Bu özellik, biyopsi ve minimal girişimsel işlemler sırasında tümörlerin ve lezyonların daha hassas bir şekilde hedeflenmesine yardımcı olur.
Ultrason radyasyon içerir mi?
Hayır, ultrason radyasyon içermez. Ultrason, ses dalgalarını kullanarak görüntüleme sağlayan bir tekniktir ve zararlı radyasyon içermez. Bu, ultrasonun güvenli bir tıbbi görüntüleme yöntemi olmasını sağlar. Çocuklar ve gebeler dahil her yaştaki hastada istenilen sıklıkta tekrarlanabilir.
Hastalıkların tanısında ultrasonun yeri ve önemi nedir?
Ultrason, farklı hastalıkların ayrımını yapmada önemli bir rol oynar. Ultrason görüntülerinin incelenmesi, organların ve dokuların yapısını, şekil ve büyüklüklerini, iç yapılarını detaylı bir şekilde gözlemleme imkanı sunar. Hastanın semptomları, şikayetleri, tıbbi öyküsü ve fizik muayenesi ile birlikte değerlendirildiğinde, ultrason bulguları ayırıcı tanı yapılmasını sağlayabilir ya da katkıda bulunabilir. Olası teşhisleri daraltarak en uygun olanının belirlenmesine yardımcı olabilir. Bazı durumlarda ultrason bulgularını teyit etmek veya ek bilgiler sağlamak amacıyla diğer görüntüleme yöntemleri (tomografi vb.) veya laboratuvar testleri gibi ek testler kullanılabilir.
Ultrason ile ayırıcı tanı nasıl yapılır?
Ultrason ile yapılacak ayırıcı tanıda, radyoloğun deneyimi, kullanılan ekipmanın kalitesi ve doğru tekniklerin uygulanması önemlidir. Ultrason ile ayırıcı tanı yapılırken birçok parametre göz önünde bulundurulabilir. Organın boyutu ve şekli, ekojenitesi yani ses dalgalarının dokulardan ne kadar geri yansıdığı ile ilişkili olarak beyazlığı-siyahlığı, kist-tümör varlığı, organ sınırları ve yapılar arasındaki ilişkiler, vücut boşluklarında birikmiş sıvıların varlığı değerlendirilir. Ayrıca Doppler ultrason ile kan akışı ve elastografi yöntemi ile doku elastikiyeti değerlendirilebilir. Bu parametrelerin yanı sıra hastanın semptomları, tıbbi öyküsü, laboratuvar test sonuçları ve diğer görüntüleme yöntemleri ile elde edilen bulgular da ayırıcı tanı sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu bilgilerin bir araya getirilmesi ve değerlendirilmesi, doğru bir teşhisin ve etkili bir tedavi planının oluşturulmasında önemlidir.
Ultrason ile kanser taraması yapılabilir mi?
Kanser taramasında ultrason, erken teşhis ve takipte önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle meme, karaciğer, böbrekler, tiroid, yumurtalık ve prostat kanserlerinde kullanılan görüntüleme yöntemidir. Ancak kanser teşhisinde kesin sonuçlar için genellikle ultrason ile beraber diğer görüntüleme yöntemleri veya gerekli hallerde biyopsi yöntemleri kullanılır.
Ayrıca ultrasonun bazı kanser türlerini özellikle erken evredeyken tespit etmede yeterli olamayabileceği bilinmektedir. Bu nedenle kanser taraması için genellikle çeşitli test ve görüntüleme yöntemleri bir arada kullanılır.
Check-up amaçlı ultrason yapılabilir mi?
Evet, check-up amaçlı ultrason yapılabilir. Check-up, kişinin genel sağlık durumunun değerlendirilmesi amacıyla yapılan rutin kontrolleri içerir. Check-up sırasında ultrason, çeşitli organların incelenmesine ve olası sağlık sorunlarının erken teşhisine yardımcı olabilir. Özellikle meme, karaciğer, böbrekler, safra kesesi, tiroid, prostat gibi organların ultrasonla incelenmesi yaygın bir uygulamadır. Ancak ultrason her türlü sağlık sorununu veya hastalığı tespit edemeyebilir. Örneğin; idrar yolu enfeksiyonunun özellikle erken dönemlerinde ultrasonda bulgu olmayabilir. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. Bu nedenle check-up’larda genellikle ultrason diğer testlerle birlikte değerlendirilir.
Ultrason takibi ne demektir?
Ultrason takibi, belirli bir hastalığın seyrini değerlendirmek, tedaviye yanıtı izlemek veya olası komplikasyonları erken tespit etmek için düzenli aralıklarla yapılan ultrason muayenelerini kapsar. Özellikle kanser, kistler, nodüller gibi lezyonların büyüme, değişim veya gelişimini takip etmek için ultrason görüntülemesi kullanılabilir. Ultrason takibi, sağlık durumunun izlenmesi ve gerektiğinde tanı veya tedavi planının revize edilmesi için kullanılan değerli bir araçtır.
Sadece ultrason takibi yeterli midir?
Bazı durumlarda tek başına ultrason takibi yeterli olurken, bazı durumlarda da ek testler veya diğer görüntüleme yöntemlerinden faydalanmak gerekebilir. Ultrason, özellikle yumuşak doku yapılarını görüntülemede etkili olsa da, tüm tıbbi soruları yanıtlamak veya tüm sağlık durumlarını teşhis ya da takip etmek için her zaman yeterli olmayabilir. Ultrason ile takip kararı hasta özgeçmişi, semptomlar, şikayetler, diğer test sonuçları ve varsa diğer görüntüleme bulgularına bakılarak verilir. Doktorunuz, bütün bulgularınızı birlikte değerlendirerek bir hastalığın, lezyonun ya da durumun takibi için ultrason takibi önerebilir ya da sizi ek test ve görüntüleme araçlarına yönlendirebilir.
Ultrason her şeyi gösterir mi?
Ne yazık ki günümüz teknolojisi ile her şeyi gösterebilen bir görüntüleme yöntemi mevcut değildir. Bütün görüntüleme yöntemleri kendi içinde belirli sınırlamalara sahiptir ve her zaman eksik veya yanıltıcı sonuçlar verebilir. Bu nedenle, tıbbi teşhis ve değerlendirmelerde genellikle bir dizi görüntüleme ve test yöntemi kullanılır. Örneğin, bir doktor bir hastalığı teşhis etmek veya izlemek için ultrason, röntgen, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme gibi farklı görüntüleme yöntemlerini kombine olarak kullanabilir.
Her bir görüntüleme yönteminin avantajları ve sınırlamaları olduğu için, tıbbi görüntüleme kararları genellikle hastanın durumu ve ihtiyaçlarına bağlı olarak belirlenir. Hastalık veya durumun tam teşhisi ve etkili bir tedavi planı oluşturulması için farklı görüntüleme yöntemlerinin bir arada kullanılması gerekebilir. Böyle durumlarda yöntemlerin sonuçları birlikte değerlendirilir.
Ultrasonun sınırlılıkları nelerdir?
Her görüntüleme yönteminin olduğu gibi ultrasonun da belirli sınırlamaları bulunmaktadır. Bunlardan birisi hava ve gaz içeren dokuları gösterme zorluğudur. Ultrason ses dalgaları ile çalıştığı için hava ve gaz gibi ses dalgalarını iyi iletmeyen dokuları net bir şekilde gösteremez. Bu nedenle, içi hava ile dolu organların değerlendirilmesinde diğer görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.
Derin iç organlar ve dokular ultrason ile görüntülenirken bazı zorluklar yaşanabilir. Cilt altındaki yapılar veya özellikle obezite gibi durumlarda kalın bir yağ tabakası varsa, ultrasonun derin yapıları net bir şekilde gösterme yeteneği azalabilir. Ayrıca bağırsakların içindeki gaz, arkasında kalan yapıların görülmesine veya değerlendirilmesine engel olabilir.
Ultrason, kemik ve metal gibi yansıma yapabilen sert dokuları geçemez. Bu tür dokuların varlığı görüntü kalitesini etkileyebilir ve ultrason ile daha az detaylı bir görüntü elde edilmesine neden olabilir.
Bağırsak gazı ultrason incelemesini etkiler mi?
Evet, karın bölgesine yönelik yapılan ultrason incelemelerinde bağırsak gazı görüntüleme kalitesini etkileyebilir. Gaz, ultrason dalgalarının yansımasını engelleyebilir ve gazın arkasındaki alanlar net olarak görüntülenemeyebilir ve değerlendirilemeyebilir. Uygun önlemler alınarak bu etki azaltılabilir ve görüntüleme kalitesi arttırılabilir. İnceleme sırasında hasta pozisyonunu değiştirmek gibi teknikler kullanılarak gazın yer değiştirmesi ve görüntülenemeyen alanların daha iyi değerlendirilmesi sağlanabilir. Bağırsak gazının çok olduğu olgularda, hastaya bazı diyet kısıtlamaları uygulamak veya tetkikten önce gaz giderici ilaçlar önermek gerekebilir.
Obezite ultrason incelemesini etkiler mi?
Evet, obezite ultrasonda görüntü kalitesini azaltabilir ve incelemeyi etkileyebilir. Obezite durumunda vücutta daha kalın bir yağ tabakası bulunur. Bu yağ tabakası ultrason dalgalarının organlara daha zor ulaşmasına neden olabilir ve görüntü kalitesini azaltabilir. Obez bireylerde, vücuttaki dokuların yansıtma ve ultrason dalgalarını geçirme yeteneği de değişebilir. Bu durum, ultrason dalgalarının organlara ulaşmasını ve geri dönmesini etkileyebilir, dolayısıyla görüntü kalitesi azalabilir. Obezite durumunda, ultrason incelemeleri sırasında görüntü kalitesini optimize etmek için farklı pozisyonlar kullanılabilir, farklı prob frekansları ve görüntüleme teknikleri kullanılabilir.
Ultrason için özel bir hazırlık gerekir mi?
Ultrason incelemeleri genellikle özel bir hazırlık gerektirmez. Ancak, bazı durumlarda, yapılacak ultrason türüne ve değerlendirilecek organa bağlı olarak belirli hazırlıklar istenebilir. Örneğin; karın ultrasonu için doktorunuz veya teknisyeni, özellikle belirli organların daha iyi görüntülenmesini sağlamak amacıyla belirli bir süre önce yemek yememenizi önerebilir. Alt karın (pelvik) ultrasonografilerinde ise idrar kesesinin dolu olması gerekebilir. Bu nedenle, özel bir hazırlık talimatı alabilirsiniz. Örneğin, belirli bir miktarda sıvı içmeniz veya belirli bir süre idrarınızı tutmanız istenebilir.
Ultrason incelemelerinde aç olmaya gerek var mıdır?
Ultrason incelemelerinde genellikle aç olmak gerekli değildir. Ancak, özellikle belirli ultrason türlerinde ve belirli organların değerlendirilmesinde, aç olmanız istenebilir. Örneğin, karın ultrasonunda, aç olmak, iç organların daha iyi görüntülenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca karın ultrasonunda özelikle safra kesesinin iyi bir şekilde görüntülenebilmesi amacıyla hastanın aç olması gerekmektedir. Bu durumda, doktorunuz size belirli bir süre önce yemek yememenizi önerebilir. Genellikle 6-8 saatlik açlık yeterli olacaktır.
Ultrason hazırlığı sırasında aç kalırken su içilebilir mi?
Karın ultrasonu incelemelerinde, genellikle hastanın 6-8 saat bir şey yiyip içmemesi istenir. Ancak su buna dahil değildir. Yani hasta bu sürede sadece su içebilir. Hatta inceleme alt karın bölgesini de kapsıyorsa hastanın idrara sıkışık olması için özellikle su içmesi bile istenebilir.
Ultrason hazırlığı sırasında aç kalırken tansiyon ilacı vb. ilaçlar içilebilir mi?
Bir miktar su ile birlikte hastanın her gün kullandığı ilaçları almasında bir sakınca yoktur. Sadece şeker hastalığı ile ilgili olan ilaçların alınması, hasta yemek yemeyeceği için şekerinin düşmesine neden olabilir. Bu durumun ultrason incelemesinden önce doktora danışılması gerekir; ilaç kullanımının düzenlenmesi gerekebilir.
Ultrason incelemelerinde idrara sıkışık olmaya gerek var mıdır?
Ultrason incelemelerinde genellikle idrara sıkışık olmak gerekli değildir. Bazı durumlarda, idrar kesesi veya alt karın organlarının değerlendirilmesi için idrar kesesinin dolu olması gerekebilir. Bu durumda, özellikle pelvik ultrason ve tüm karın ultrasonu yapılırken, hastanın belirli bir miktarda sıvı içmesi ve idrarını tutması istenebilir.
Ultrason incelemelerinde hem aç hem de idrara sıkışık olunması gereken bir inceleme var mıdır?
Tüm karın (abdomen) ultrasonu yapılacaksa hastanın hem 6-8 saat aç hem de idrara sıkışık olması istenir. Sabah saatlerinde yapılacak incelemelerde hastanın sabah açlığı ile ve uyandığı zaman idrarını yapmadan gelmesi yeterli olacaktır.
Öğleden sonraki incelemeler için idrara sıkışmak amacıyla su içilmesinde bir sakınca yoktur. Bu durumda en az 6 saat aç olmak koşuluyla hasta sabah hafif, yağ içeriği düşük bir kahvaltı yapabilir.
Her inceleme öncesinde, yapılacak ultrason türüne bağlı olarak, eğer varsa doktorunuz veya teknisyeni size özel hazırlık talimatları verecektir. Hazırlık talimatlarını doğru bir şekilde takip etmek, ultrasonun daha etkili olmasına yardımcı olur.
Ultrason incelemesi ne kadar sürer?
Ultrason incelemesi süresi, yapılan inceleme türüne ve değerlendirilen bölgeye bağlı olarak değişir. Genel olarak, ultrason incelemeleri kısa süreli ve hızlı prosedürlerdir. Bir ultrasonografi incelemesi genellikle 15 ila 30 dakika arasında sürer. Ancak, özel durumlar veya daha detaylı değerlendirmeler gerektiren durumlarda daha uzun sürebilir. Örneğin, tiroid ultrasonu genellikle daha kısa sürerken, meme ultrasonu daha uzun sürebilir. Ayrıca, hastanın kooperasyonu, inceleme yapılacak organın konumu, incelenen bölgenin karmaşıklığı ve lezyon sayısı da süreyi etkiler.
Ultrason ağrılı bir inceleme midir?
Ultrason incelemeleri genellikle hızlı ve ağrısızdır. Bazı özel durumlarda hafif bir hassasiyet söz konusu olabilir. Örneğin, iltihabi durumlarda incelenen bölgede, probun hafif basısı ile hassasiyet olabilir. Hastanın idrara sıkışık olması gereken incelemelerde bölgede gezdirilen prob rahatsızlık hissi yaratabilir.
Ultrason yaptırdıktan sonra günlük hayatıma devam edebilir miyim?
Ultrasonografi incelemelerinden hemen sonra hastalar işlerine, günlük rutinlerine veya diğer aktivitelerine devam edebilirler. Herhangi bir kısıtlama olmaz.
Ultrason yaptırdıktan sonra yapılması gerekenler nelerdir?
Ultrason, girişimsel bir inceleme olmadığından inceleme sonrasında yapılması istenen özel bir öneri bulunmamaktadır.
Ultrasonun yan etkisi var mıdır?
Ultrason ses dalgalarını kullanan bir görüntüleme yöntemi olduğundan ve radyasyon bulunmadığından herhangi bir yan etki veya kısıtlama olmaz. Hastalar, inceleme sırasında kullanılan jelin temizlenmesi dışında özel bir bakıma ihtiyaç duymazlar.
Ultrason incelemelerinde neden jel kullanılır?
Jel, iyi bir iletken olduğundan ultrasonografi incelemelerinde yaygın bir şekilde kullanılır. Ultrason incelemelerinde jel kullanılmasının temel amacı, ses dalgalarının cilde daha iyi iletilmesini sağlamaktır. Bunu cilt ile ultrason probu arasındaki hava boşluğunu azaltarak yapar. İyi bir ses iletimi, daha net ve etkili görüntüler elde edilmesine yardımcı olur. Ayrıca, jelin kullanımı, probun hareketini kolaylaştırarak daha hassas ve detaylı bir görüntüleme sağlar.
Ultrason jeli zararlı mıdır?
Ultrason jelleri genellikle su bazlıdır; non-toksik ve hijyenik özelliklere sahiptir. Bu jeller, genellikle su, gliserin veya polietilen glikol gibi malzemeler içerir ve cilde uygulandığında rahatça temizlenir. Ultrason jellerinin kullanımı standart tıbbi uygulamalarda yaygın olarak kabul edilmiştir ve genellikle herhangi bir yan etkiye neden olmaz. Ancak, aşırı duyarlı ve alerjik kişilerde nadiren cilt reaksiyonlarına neden olabilir. Eğer daha önce ultrason jellerine karşı alerjiniz olduğunu düşünüyorsanız veya herhangi bir şüpheniz varsa, radyoloji doktorunuza bu durumu iletmeniz önemlidir.
Ultrason jeli kıyafetlerde leke yapar mı?
Ultrasonografi incelemeleri sırasında incelenecek bölgede, probun cilde temas etmesi gerekmektedir. Bu nedenle inceleme sırasında o bölgedeki kıyafetlerin çıkarılması ya da sıyırılması istenir. Jel kıyafetlere bulaşacak olursa, leke bırakabilir. Ancak jel su bazlı olduğundan, bu leke, özel kumaşlar dışında, yıkama sonrası kolayca temizlenebilir.
Ultrason incelemesi jel kullanmadan yapılabilir mi?
Ultrason incelemeleri genellikle jel kullanılarak yapılır çünkü jel, ses dalgalarının daha iyi iletilmesini sağlar. Jel kullanılmadan yapılan ultrason incelemeleri genellikle yeterli ses iletimini sağlayamaz ve görüntü kalitesi düşer. Ayrıca, cilt ile prob arasındaki hava boşluğu, ses dalgalarının yeterince derine ulaşmasını engelleyebilir
Jel yerine başka bir iletken madde kullanılabilir mi?
Genellikle jel, ultrason dalgalarını daha iyi iletme yeteneği ve daha net görüntüler elde etme avantajı nedeniyle tercih edilir. Ancak hastanın alerjik olması gibi bazı durumlarda ultrason incelemelerinde jel yerine diğer iletken maddeler kullanılabilir. Bazı alternatif iletken maddeler arasında su, alkol, povidon iyot benzeri antiseptik solüsyonlar ve mineral yağları sayılabilir. Su ve alkol iletken madde olarak kullanılabilir, ancak jelden farklı olarak cilde daha zor yapışır ve ses dalgalarını yeterince iletemeyebilirler. Mineral yağlar da iletkenlik sağlayabilir, ancak genellikle daha zor temizlenir ve steril bir ortam sağlama açısından jel kadar etkili olmayabilir. Ultrason eşliğinde yapılan girişimsel işlemlerde ise iletken olarak povidon iyot benzeri antiseptik solüsyonlar tercih edilir. Radyoloji doktorunuz, kullanılacak en iyi iletken maddenin türünü belirlemek için uygun değerlendirmeyi yapacaktır.
DOKTORUNUZA SORUN